T.C. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 02.09.2021 tarihli ve “İşyerlerinde COVİD-19
Tedbirleri” konulu genel yazısına göre;
1. Covid-19 aşısı henüz olmamış
çalışanların, işyerinde karşılaşabilecekleri risk ve tedbirler karşısında
yazılı olarak bilgilendirileceği,
2. Bilgilendirme sonrasında Covid-19
aşısı olmayan çalışanlara, kesin Covid-19 tanısı konulması durumunun iş ve
sosyal güvenlik mevzuatı açısından olası sonuçlarının bildirileceği,
3. Covid-19 aşısı olmayan çalışanlardan,
06.09.2021 tarihi itibarıyla zorunlu olarak haftada 1 kez PCR testi
yaptırmalarının işveren tarafından talep edileceği, test sonuçlarının gerekli
işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutulacağı açıklanmıştır.
İlgili Genel
Yazının işveren nezdinde uygulanmasına ilişkin değerlendirme aşağıda
paylaşılmıştır.
1. Covid-19
Aşısı Tamamlanmamış Çalışanların İşyerinde Karşılaşabilecekleri Risk ve
Tedbirler Karşısında Yazılı Olarak Bilgilendirilmesi
Covid-19 aşısı
tamamlanmamış olan çalışanların birinci öncelikli olarak aşılanmaya teşvik
edilmesi ve 6331 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinde belirtildiği üzere, işverenin
genel sorumlulukları arasında bulunan, çalışanların işle ilgili sağlık ve
güvenliğini sağlamakla ilgili yükümlülüğü çerçevesinde, aşı olmayan
çalışanların işyerinde karşılaşabilecekleri risk ve tedbirler kendilerine
yazılı olarak bildirilmelidir. Bu noktada, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nün “İşyerlerinde Covid-19
ile Mücadele” sayfasından (https://ailevecalisma.gov.tr/covid19) ilgili tedbir
ve önlemler hususunda bilgi alınabilir. Bu yazılı bildirimin içeriğinin
hazırlanması hususunda Bakanlık tarafından yetkilendirilen işyeri hekimi ve iş
güvenliği uzmanlarının görüş ve önerileri mutlaka alınmalıdır. Yazılı
bildirimler, olası bir denetim ya da uyuşmazlıkta kanıtlanabilecek belge ya da
platformlar üzerinden yapılmalı ve kayıt altına alınmalıdır.
2. Covid-19 Aşısı Olmayan Çalışanlara, Kesin
Covid-19 Tanısı Konulması Durumunun İş ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı Açısından
Olası Sonuçlarının Bildirilmesi
İlgili
yükümlülük gereğince, yazılı bilgilendirme sonrasında dahi PCR testi ibraz
etmekten kaçınan çalışanlar hakkında disiplin yönetimi açısından uygulanacak
yaptırımların tespit edilmesi ve çalışanlara duyurulması gerekmektedir. Bu
noktada, Kanun ya da ilgili mevzuatta uygulanacak yaptırımlar hususunda açık ve
net bir hüküm bulunmamaktadır.
6331 sayılı
Kanunun 19’uncu maddesinde belirtildiği üzere, “Çalışanlar, iş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları
doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen
diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür.”
Buna göre işverenin, çalışanların sağlık ve güvenliğini korumak adına, PCR
testi talep etmesi yasal açıdan herhangi bir aykırılık oluşturmamaktadır. Bu
noktada, işverenin PCR testi talebine riayet etmeyen çalışandan, öncelikle
yazılı savunması alınıp, PCR testi ibraz etmesine engel olan kabul edilebilir
bir gerekçesi bulunmaması halindeyse, ikaz süreci yürütülerek yazılı uyarı
bildirimi yapılabilir.
İşyeri tedbir
ve önlemleri çerçevesinde PCR testi ibraz etmeyen ve yazılı olarak uyarı
bildirimi yapılan çalışanın aksine tutum ve davranışının devam etmesi halinde,
tekrar savunma talep edilmeli ve son kez yazılı ikaz süreci işletilmelidir.
Şayet çalışan, ikinci kez yazılı olarak uyarılmasına rağmen haklı bir mazereti
olmaksızın PCR testini ibraz etmiyorsa, bu durumda, iş akdinin geçerli
nedenlerle feshedilebileceği kanaatindeyiz. İşyerlerinde PCR testi
zorunluluğuna uymayan çalışanların iş akitlerinin bu çerçevede feshedilmesi
durumuna ilişkin olarak yapılacak bir kanunu düzenleme ya da yargının vereceği
emsal kararlara göre, işyerindeki disiplin yönetim sürecinin tekrar
düzenlenmesi gerekebilir.
3. PCR Test
Maliyetinin Karşılanması
6331 sayılı
Kanunun 15’inci maddesinde belirtildiği üzere, “Sağlık gözetiminden doğan
maliyet ve bu gözetimden kaynaklı her türlü ek maliyet işverence karşılanır,
çalışana yansıtılamaz.” Ayrıca aynı Kanunun 4’üncü maddesine göre de “İşveren,
iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamaz.”
T.C. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ilgili genel yazısında PCR testinin, iş sağlığı
ve güvenliği tedbirleri kapsamında talep edildiği dikkate alınırsa, bu testin
yapılması noktasında çalışan nezdinde bir maliyet oluşması halinde, bu
maliyetin işveren tarafından karşılanması gerekecektir. Bakanlığın genel
yazısında bu noktada herhangi bir açıklama yapılmamış olup, kaldı ki maliyetin
çalışan tarafından karşılanması gerektiğine ilişkin bir açıklamanın yapılması
da İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yukarıdaki hükmüne aykırı olacağından
hukuki açıdan geçerliliği olmayacaktır. Bu sebeple, T.C. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı’nın, T.C. Sağlık Bakanlığı ile mutabık kalarak, işverenlerin
talebine istinaden yapılan PCR testlerini Bakanlık tarafından karşılanıp
karşılanmayacağı hususunu netleştirmesi gerekmektedir.
4. PCR Test
Sonuçlarının Gerekli İşlemler Yapılmak Üzere Kayıt Altında Tutulması
6331 sayılı
Kanunun 15’inci maddesinde belirtildiği üzere, “Sağlık muayenesi yaptırılan
çalışanın özel hayatı ve itibarının korunması açısından sağlık bilgileri gizli
tutulur.” Bu noktada, PCR test sonuçları, işyerinde sağlık gözetiminden sorumlu
ve taahhüt altında olan işyeri hekimleri, iş sağlığı ve güvenlik birimi ya da
işveren vekilleri tarafından Kişisel Verileri Koruma Kanunu hükümlüleri de
dikkate alarak kayıt altına alınmalı, PCR testi ibraz etmeyen ya da sonucu
pozitif çıkanlar hususunda önlem alınması ya da disiplin yönetimi açısından
işlem yapılmak üzere, İnsan Kaynakları Birimine ya da işveren vekiline bilgi
verilmesi gerekmektedir.