15 Mart 2019 tarih ve 30715 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 306 seri Nolu
GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ ile 7162 sayılı Kanunun 2’nci maddesi ile 193
sayılı Kanunun tazminat ve yardımlarda gelir vergisi istisnasını düzenleyen 25
inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin uygulamasına ilişkin
açıklık getirilmiştir.
Buna göre, 193 sayılı Kanunun
25 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre hizmet
erbabına;
a) Ölüm, engellilik ve hastalık gibi durumlarda ödenen tazminat ve
yardımlar,
b) 4447 sayılı Kanun uyarınca ödenen işsizlik ödeneği,
c) 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre ödenen işe başlatmama
tazminatları gelir vergisinden istisnadır.
4447 sayılı Kanun uyarınca sigortalı işsizlere Kanunda belirtilen
şartları taşımaları halinde işsiz kaldıkları dönem için yine Kanunda belirtilen
süre ve miktarda yapılan işsizlik ödeneği ödemeleri ile 4857 sayılı Kanunun 21
inci maddesine göre, işverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen
sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek
feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işverenin
bir ay içinde işe başlatmadığı durumda, işçiye, en az dört aylık ve en çok
sekiz aylık ücreti tutarında ödenen tazminat istisna kapsamındadır.
4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre, arabuluculuk faaliyeti
sonucunda tarafların, işçinin işe başlatılmaması konusunda anlaşmaları halinde,
iş sözleşmesi feshedilen hizmet erbabına en çok sekiz aylık ücreti tutarında
ödenen işe başlatmama tazminatları da istisna kapsamındadır.
Karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında
ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi
tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar ise 193
sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde
düzenlenen istisna kapsamında olmayıp, aynı maddenin birinci fıkrasının
27/3/2018 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe giren 7103 sayılı
Kanunla değişik (7) numaralı bendi kapsamında değerlendirilecektir.
27/3/2018 TARİHİNDEN ÖNCE KARŞILIKLI SONLANDIRMA SÖZLEŞMESİ VEYA İKALE
SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA ÖDENEN EK TAZMİNATLAR ÜZERİNDEN KESİLEN GELİR VERGİSİNİN İADESİ
İADE TALEBİ VE İBRAZ EDİLECEK BELGELER
İade işleminin yapılabilmesi için yeni başvurularda Ek-1’de yer alan
iade talebi dilekçe örneği ile birlikte, kesintiyi yapmakla sorumlu olan
işverenden temin edilen, ikale sözleşmesi örneği, söz konusu sözleşmeye
istinaden yapılan ödemelere ilişkin kesinti tutarlarını gösterir belge (ücret
bordrosu vb.) ve ilgili vergi dairesince gerekli görülen diğer belge ve
bilgilerin ibrazı zorunludur. Maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki
başvurular için de varsa eksik belgelerin tamamlanması gerekmektedir. Söz
konusu hizmet erbabının iade talebine konu ödemenin işten ayrılma karşılığı
yapılan ek ödeme niteliğinde olduğunu kesin olarak ispatlayan diğer belgeleri
de ibraz etmeleri gerekmektedir.
İlgili kapsamda başvuruda bulunabilecek hizmet erbabı dilekçelerini,
elden veya posta yoluyla ilgili vergi dairesine verebileceği gibi İnteraktif
Vergi Dairesi üzerinden elektronik ortamda da verebilecektir. İşverenler, iade
işleminin yapılabilmesi için, hizmet erbabı, vekilleri veya ilgili vergi
dairesince istenilen bilgi ve belgeleri, ivedi bir şekilde temin ve ibraz
etmekle yükümlüdürler.
İADE UYGULAMASI VE DÜZELTME TALEPLERİNE İLİŞKİN YAPILACAK İŞLEMLER
27/3/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale
sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları,
iş güvencesi tazminatları, bonus ödemesi, hizmet ödülü, prim ve ek ödeme gibi
çeşitli adlar altında ödenen ek tazminatlar üzerinden kesilen gelir vergisi,
hizmet erbabının düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi
dairelerine başvurmaları üzerine red ve iade edilecektir.
Tarha yetkili vergi dairesi, işverenin muhtasar beyanname yönünden
mükellefi olduğu vergi dairesi olup, şubeleri nedeniyle ayrı vergi dairelerinin
mükellefi olan işyerlerinde, ilgili şubenin mükellefi olduğu yer vergi
dairesidir.
İlgili hükümden yararlanılabilmesi için ödemelerin 27/3/2018
tarihinden önce yapılmış olması gerekmektedir. Ayrıca söz konusu ödemeler
üzerinden kesilen vergilerin vergi dairesine ödenmiş olması gerektiği tabiidir.
213 sayılı Kanunda düzenlenen düzeltme zamanaşımı süresi dolduktan
sonra yapılan başvurular üzerine red ve iade yapılması söz konusu değildir.
Yeni başvurularda 1/1/2014 tarihinden önceki dönemler zamanaşımına
uğradığından, bu dönemlere ilişkin başvurular kabul edilmeyecektir. Düzeltme
zamanaşımı süresi içerisinde yapılmış olması şartıyla, maddenin yürürlüğe
girdiği 30/1/2019 tarihinden önce yapılan ve düzeltme veya şikayet aşamasında
bulunan düzeltme talepleri üzerine de gerekli red ve iade işlemleri
yapılacaktır.
Düzeltme talepleri üzerine red ve iade işlemlerinin yapılabilmesi için
bu iade işlemlerine ilişkin dava açılmaması şarttır. Vergi dairesince iade
işlemi yapıldıktan sonra her ne sebeple olursa olsun bu iade işleminden dolayı
dava açılması halinde, yapılmış olan iade haksız iade kapsamında
değerlendirilecek ve iade edilen tutarlar ceza ve faiz uygulanmak suretiyle
geri alınacaktır.
DAVA AŞAMASINDA BULUNAN İADE TALEPLERİ
213 sayılı Kanunda düzenlenen düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde
düzeltme başvurusunda bulunmuş ve düzeltme talebi kabul edilmediği için dava
açmış olan hizmet erbabının, mahkemelerde ihtilafı devam eden (henüz
kesinleşmeyen) davalarından feragat etmeleri ve buna ilişkin ilgili mahkemeden
feragat ettiklerini gösterir şerhli dilekçe örneğini veya bu belge temin
edilemediği takdirde mahkemenin feragat nedeniyle davanın reddine dair vereceği
karar örneğini, tarha yetkili vergi dairesine ibraz etmeleri kaydıyla gerekli
red ve iade işlemleri yapılacaktır.
İlgili hükümden yararlanmak üzere vazgeçilen davalarla ilgili olarak
idare veya davacı lehine ya da aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine
hükmedilmeyecektir. 213 sayılı Kanunda düzenlenen düzeltme zamanaşımı süresi
dolduktan sonra yapılmış olan düzeltme başvurularının reddi üzerine dava açmış
ve mahkemelerde ihtilafı devam eden hizmet erbabına, davalarından feragat edip
etmediklerine bakılmaksızın red ve iade yapılması mümkün olmayıp, mahkemelerce
verilen kararlara göre işlem tesis edilecektir.
Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunan iade talepleriyle ilgili
olarak kesinleşen yargı kararına göre işlem tesis edilmesi gerekmekte olup,
verilen kararlar aleyhine olan hizmet erbabının, yeniden düzeltme başvurusunda
bulunmak suretiyle madde ile getirilen düzenlemeden faydalanması mümkün
değildir.
Davasından feragat etmek suretiyle iade talebinde bulunan hizmet
erbabınca, belirtilen belgelerden daha önce ibraz edilmemiş olanların da
tamamlanması gerekmektedir.
İADE KAPSAMINDAKİ ÖDEMELER
Düzenleme kapsamında yapılacak iadeler, 27/3/2018 tarihinden önce
karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale sözleşmesi gibi sözleşmeler
kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş
güvencesi tazminatları, bonus ödemesi, hizmet ödülü, ek ödeme gibi çeşitli
adlar altında yapılan ve ek tazminat niteliğinde olan ödemelerden kesilen gelir
vergisiyle sınırlı bulunmaktadır.
Karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale sözleşmesinde, işten
ayrılma nedeniyle verildiği açık olan ek tazminat niteliğindeki ödemelerin
ücret bordrosunda değişik adlarla (prim, iyi niyet ödemesi, teşekkür ödemesi,
bonus, paket ödemesi, Ek-1, Ek-2 vb.) görünmesi, bu ödemeler üzerinden kesilen
vergilerin iadesine engel teşkil etmeyecektir.
Karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale sözleşmesinde ayrı ayrı
görünmekle birlikte, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, prim, ek ödeme ve izin
ücreti gibi ödemelerin, ücret bordrosunda (ikale tazminatı, ek ödeme, ek
tazminat ve paket ödemesi gibi adlarla) toplu bir halde gösterildiği durumlarda
ise, toplam ödeme içerisindeki ek tazminat ödemesinin belirlenmesi ve bu tutara
isabet eden verginin iadesinin sağlanması gerekmektedir.
Karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale sözleşmesinde yer verilen
veya bu sözleşmeler kapsamında yapılan ödemelerin dahil edildiği ilgili ayın
ücret bordrosunda yer alan ve ek tazminat niteliğinde olmayan ihbar tazminatı,
normal ücret, mesai ücreti, resmi tatil ücreti, yıllık izin ücreti, yol ücreti,
yemek ücreti, sigorta ödemeleri, sosyal yardımlar, geçmiş veya mevcut dönemdeki
çalışmalar karşılığı yapılan hizmet primi ve ikramiye ödemeleri ile ücret
kapsamında olan benzeri ödemelerden kesilen gelir vergisinin iade edilmesi söz
konusu değildir.
27/3/2018 TARİHİNDEN SONRA YAPILAN ÖDEMELER
27/3/2018 tarihinden (bu tarih dahil) sonra düzenlenen sözleşmeler ile
bu tarihten önce düzenlenmiş olmakla birlikte öngörülen ek tazminat ödemesinin
27/3/2018 tarihinden (bu tarih dahil) sonra yapıldığı durumlarda, geçici madde
hükmünden faydalanılması mümkün değildir.
Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 303)’nde ayrıntılı olarak
açıklandığı üzere, 27/3/2018 tarihinden sonra hizmet erbabına ödenen kıdem
tazminatı ve ikale sözleşmesine istinaden yapılan ek tazminat ödemesi toplamının,
hizmet erbabının çalıştığı süre dikkate alınarak hesaplanan en yüksek Devlet
memuruna ödenen azami emekli ikramiyesini aşmayan kısmının gelir vergisinden
istisna edilmesi ve bu tutar üzerinden vergi kesintisi yapılmaması gerekmekte
olup, istisna limitini aşan ek tazminat ödemelerinin ise ücret olarak
vergilendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, 27/3/2018 tarihinden sonra hizmet
erbabına ödenen ve istisna limitini aşan ek tazminat ödemelerinden kesilen
vergilerin iadesi mümkün değildir.